24 Şubat 2013 Pazar

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MEDENİ HUKUK ABD BORÇLAR HUKUKU GENEL HÜKÜMLER SEMİNERLERİ I (7-8 MART 2013 Normal Öğretim PERŞEMBE Saat 14.45-15.30 ve İkinci Öğretim CUMA Saat 10.00-12.00[1])
DAVA KONUSU OLAYIN ÖZETİ
Davacı Şirket Yetkilileri, davalı Murtaza ile ortak arkadaş vesilesiyle tanışmışlar ve davalı Alfa bölgesinde bulunan arazisini değerlendirmek amacıyla davacı şirketle görüşmeler yapmaya başlamıştır. Davalı bu görüşmelerde Alfa bölgesinde bulunan arazisinde kaplıca suyunun çıktığını, bu suyun ender sulardan olduğunu söyleyerek devre mülk tesisi kurmak istediğini belirtmiştir. Bu görüşmeler sonucunda söz konusu arazide yapılacak devre mülk için şifahi olarak 2012 mart ayının başlarında taraflar arasında anlaşma sağlanmıştır.  
Davalı Murtaza, önce yapılacak devre mülk için davacı şirketin nakit ihtiyacını teminat mektubu vererek karşılamak istemiş fakat daha sonra bu fikirden cayarak devre mülk için ipotek verme teklifinde bulunmuştur. Davalı daha sonra bu fikrinden de caymış ve en nihayetinde yapılacak olan devre mülk için maliyet ve kar usulü çalışılması hususunda yine taraflar sözlü olarak anlaşmışlardır. Taraflar arasında 2012 Mart ayı başlarında sözlü olarak gerçekleşen sözleşme davalı Murtaza’nın ağırdan alması nedeniyle Mayıs ayı sonlarına kadar imzalanarak yazılı hale getirilmemiştir. Davacı şirket bu sözlü görüşmelerden yola çıkarak kendi üzerine düşen taahhütleri yerine getirmek amacıyla Kuzgunlar Mimarlık Taahhüt Ltd. Şti. ile proje görüşmelerine başlamış ve devre mülklerin inşası amacıyla Proje çizimi konusuna anlaşma yapılmıştır. Davacı şirket Kuzgunlar Mimarlıktan aldığı projeleri 08.05.2012 tarihinde davalı Murtaza’ya sunmuş ve 12.05.2012 tarihinde davalı Murtaza projeye onay vermiştir. Davalı Murtaza 14.05.2012 tarihinde de davacı şirket ile arasında kurulan sözleşmenin altına imza atmıştır. Bu sözleşmeye göre davacı şirket 100 dairelik devre mülk inşaatının elektrik, mekanik, saha altyapı, sert zemin dahil iskana hazır duruma getirecekken bunun mukabilinde işveren davalı Murtaza inşaat maliyetini ve davacı şirkete %15 kar payı verecektir.  Yine taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacı firmanın hak ediş ücretleri (işin yapılan kısımlarının ücretlerinin ödenmesi) faturanın davalı tarafından tebliğ alınmasından itibaren 15 gün içinde ödenecektir. Bu hükme dayanılarak davacı şirket 21.05.2012 tarihinde hak edişlerin ödenmesi amacıyla davalı Murtaza’ya fatura gönderilmiştir.  Davalı Murtaza, ilk dilim hak edişleri 18.06.2012 tarihinde ödeyeceğini ifade eder. Ancak davalı hiçbir şekilde ödeme yapmaz. Bu arada davalı Murtaza, Patalya Termal ve Turizm Ltd. Şti isimli bir şirket kurmuş, arsaların mülkiyetini de bu şirket üzerine tescil ettirmiştir. Şirket kurulduktan sonra da sözlü olarak projeyle ilgili pek çok değişiklik ve onaylar yapılmış fiilen aradaki ilişki devam ettirilmiştir. 21.09.2012 tarihinde ilk dilim hak edişe ait fatura tutarının ödenmesi konusunda davalıya ihtar gönderilmiştir. 24.10.2012 tarihinde davalı da davacıya bir ihtar göndermiştir. Davalı bu ihtarda, “fatura düzenlenmesi gereken bir iş, imalat veya hizmet sunulmadığından herhangi bir inşaat kalemi yapılmadığı gibi uygulanması mümkün bir proje de teslim edilmediğinden” faturayı iade ettiğini bildirmiştir. Davacı, 04.12.2012 tarihinde davalıya çektiği ihtarda sözleşmeyi feshettiğini bildirmiştir. Bunun üzerine davalı da çektiği ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini davacıya bildirmiştir.

YUKARIDA VERİLEN OLAY ÖZETİNE GÖRE DAVACI VEKİLLERİNİN BİR DAVA DİLEKÇESİ, DAVALI VEKİLLERİNİN DE BİR CEVAP DİLEKÇESİ YAZMALARI GEREKMEKTEDİR.


[1] Cuma 16.30 ve 18.00 arası şeklinde kararlaştırılan ders saati daha önceden programlanmış olan bir nedenle Cuma sabah saatlerine çekilmek zorunda kalınmıştır. Eğer buna da engel bir durum varsa tekrar saat ve günü konuşabiliriz.