Yargıtay 15. Hukuk Dairesi Esas : 2010/7083 Karar : 2011/6577 Tarih :
15.11.2011
*ŞARTA BAĞLI BORÇ
*ERTELEYİCİ (TALİKİ)-BOZUCU
(İNFİSAHİ) ŞART
*TESLİMDE GECİKME
(818 s. BK m. 149-155)
Özet : Şarta bağlı borçlar,
BK'nın 149-155. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Şart, bir sözleşmenin
varlığının veya hukuki sonuçlarının gerçekleşeceği kesin olmayan gelecekteki
bir olaya bağlanmasıdır. Şayet sözleşmenin hukuki sonuçlarının doğması şarta
bağlanmışsa erteleyici (taliki) şart, sona ermesi şarta bağlanmışsa bozucu
(infisahi) şart söz konusu olur. Şartın gerçekleşmesi tarafların iradesine,
taraflarla birlikte üçüncü şahsın iradesine veya dış olaylara bağlanabilir.
Erteleyici şarta bağlı sözleşme, şartın gerçekleşmesinden önce tarafları
bağlar. Ancak sözleşmenin sonuçları şartın gerçekleşmesiyle birlikte doğar.
Şart gerçekleşinceye kadar sözleşme hükümleri askıda olup, alacaklının ifayı
isteme hakkı borçlunun da ifa yükümlülüğü yoktur.
Mahalli mahkemece verilen hükmün
temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin
süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği
konuşulup düşünüldü:
Dava, daire karşılığı inşaat
yapım sözleşmesine dayalı gecikme tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece
davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı kooperatif vekili tarafından
temyiz edilmiştir.
Davanın tarafları olan arsa
sahibi Hasan ve Sait ile yüklenici kooperatif arasında noterde düzenleme
biçiminde 11.06.2003 tarih 24168 yevmiye nolu daire karşılığı inşaat sözleşmesi
imzalanmıştır. Sözleşmede, sözleşme konusu E... ilçesi B... Köyü 46827 ada 2
parsel sayılı taşınmazın aynı köy 46832 ada 1 parsel sayılı taşınmazla tevhit
edileceği, inşaatın tevhit sonucu oluşan parsel üzerine yapılacağı, inşaat
ruhsatının 31.12.2003 tarihine kadar alınacağının kabul edilip bu tarihten
itibaren 54 ay içinde ve 31.06.2008 tarihinde arsa sahibine ait dairelerin
teslim edileceği, teslimde gecikme halinde daire başı aylık 200 doların altında
olmamak üzere emsal kira bedeli üzerinden tazminat ödeneceği
kararlaştırılmıştır.
Dosya kapsamından; davacılara ait
sözleşme konusu 3.753 m2 miktarındaki 46827 ada 2 parsel sayılı taşınmazın,
dava dışı Adnan'a ait 4.067 m2 miktarındaki aynı ada 3 parsel sayılı taşınmazla
tevhit edildiği, tevhit sonucu 7.820 m2 miktarındaki aynı ada 4 parsel sayılı
taşınmazın oluştuğu ve 12.08.2004 tarihinde tapuya tescil edildiği, tescilden
sonra dava dışı diğer paydaş Adnan'la noterde düzenleme biçiminde 18.01.2005
günlü 801 sayılı sözleşme imzalandığı, 28.03.2005 tarihinde de belediyesinden
yapı ruhsatı alınarak inşaata başlandığı ve inşaatın devam ettiği
anlaşılmaktadır.
Yanlar arasındaki uyuşmazlık
borcun şarta bağlı olup olmadığı, yapım süresinin hangi tarihte başlayıp, hangi
tarihte sona ereceği, dava tarihi itibariyle teslimde gecikme bulunup
bulunmadığı konularında toplanmaktadır. Davacı arsa sahipleri; yapı ruhsatının
31.12.2003 tarihine kadar alınması gerektiğini, bu tarihe 54 aylık yapım süresi
eklendiğinde teslim edilmesi gereken tarihin 30.06.2008 olduğunu iddia ederek
bu tarihten dava tarihine kadar gecikme tazminatı talebinde bulunmaktadır.
Davalı yüklenici kooperatif ise, yapı ruhsatının arsaların tevhit edilmesi ve
diğer paydaşla sözleşme imzalanmasını takiben 28.03.2005 tarihinde alındığını,
bu tarihe 54 aylık yapım süresi eklendiğinde teslimi gereken tarihin 28.09.2009
olduğunu, davanın açıldığı tarih itibariyle teslim süresinin dolmadığını ve
gecikme bulunmadığını savunmaktadır.
Sözleşmede, sözleşme konusu
parselin tevhit edileceği ve inşaatın tevhit sonucu oluşan parsel üzerine
yapılacağı kararlaştırılmıştır. Tevhidi kararlaştırılan parsel, sözleşmenin
tarafı bulunmayan dava dışı Adnan'a ait olduğundan borcun üçüncü şahsın
iradesiyle tevhit yapılması ve inşaatın yapılmasına üçüncü şahsın rıza ve
muvafakatinin alınması şartlarına bağlanıp bağlanmadığı üzerinde durulması
gerekir.
Şarta bağlı borçlar, BK'nın
149-155. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Şart, bir sözleşmenin varlığının
veya hukuki sonuçlarının gerçekleşeceği kesin olmayan gelecekteki bir olaya
bağlanmasıdır. Şayet sözleşmenin hukuki sonuçlarının doğması şarta bağlanmışsa
erteleyici (taliki) şart, sona ermesi şarta bağlanmışsa bozucu
"infisahi" şart söz konusu olur. Şartın gerçekleşmesi tarafların
iradesine, taraflarla birlikte üçüncü şahsın iradesine veya dış olaylara
bağlanabilir. Erteleyici şarta bağlı sözleşme, şartın gerçekleşmesinden önce
tarafları bağlar. Ancak sözleşmenin sonuçları şartın gerçekleşmesiyle birlikte
doğar. Şart gerçekleşinceye kadar sözleşme hükümleri askıda olup, alacaklının
ifayı isteme hakkı, borçlunun da ifa yükümlülüğü yoktur.
Somut olaya bakıldığında;
sözleşme üçüncü şahsın iradesiyle tevhit yapılması ve inşaatın yapılmasına
üçüncü şahsın rıza ve muvafakatinin alınması şartlarına "erteleyici
şart" bağlanmıştır. Tevhit işlemi 12.08.2004 tarihinde tapuya tescil
edilmiş, diğer paydaşla sözleşme de 18.01.2005 tarihinde imzalanmıştır. Bu
durumda erteleyici şartın en son 18.01.2005 tarihinde gerçekleştiğinin kabulü
gerekir. Sözleşmede yapı ruhsatının alınması için yaklaşık 6,5 aylık bir süre
öngörülmüştür. Şartın gerçekleşmesinden itibaren bu miktarda bir süre geçmeden
28.03.2005 tarihinde yapı ruhsatı alınmıştır. Yapı ruhsatının alınmasında
davalı kooperatifin bir gecikmesi bulunmamaktadır. Sözleşmede yapım süresi 54
ay olarak kararlaştırılmış ve bu süre yapı ruhsat tarihinden başlatılmıştır.
Yapı ruhsatının alındığı 28.03.2005 tarihine 54 aylık yapım süresi eklendiğinde
inşaatın bitmesi ve bağımsız bölümlerin teslim edilmesi gereken tarih bilirkişi
raporunda da açıklandığı gibi 28.09.2009 olmaktadır. Dava henüz sözleşmede
kararlaştırılan teslim süresi dolmadan önce 07.11.2008 tarihinde açıldığından
ve dava tarihi itibariyle teslimde gecikme bulunmadığından mahkemece davanın
tümden reddi gerekirken, borcun erteleyici şarta bağlı olduğu dikkate
alınmadan, sözleşmede kesin vadenin kararlaştırıldığından bahisle bilirkişi
raporunun aksine davanın kısmen kabulü doğru olmamış, kararın bozulması
gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan
nedenlerle kararın temyiz eden davalı S.S. G... Y... Konut Yapı Kooperatifi
yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden
davalıya geri verilmesine, 15.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kaynak:YKD Mayıs-2012 Sf : 927
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder