Madde 50
Malların sözleşmeye uygun olmaması durumunda semen ödenmiş olsun veya olmasın
alıcı semeni, fiilen teslim edilen malların teslim anındaki değeri ile
sözleşmeye uygun malların aynı andaki değeri arasındaki farkla orantılı olarak
indirebilir. Ancak satıcı 37. veya 48. maddeler uyarınca yükümlülüklerinin
ifasındaki bütün eksiklikleri giderirse veya alıcı, satıcının bu maddelere
uygun olarak yaptığı ifayı red ederse, alıcı semeni indiremez.
Madde 51
(1) Satıcı malların yalnızca bir kısmını teslim etmiş ise veya teslim edilmiş
malların yalnızca bir kısmı sözleşmeye uygun ise, 46 ilâ 50. maddeler eksik
veya sözleşmeye uygun olmayan kısım için uygulanır.
(2) Eksik veya sözleşmeye uygun olmayan ifanın sözleşmeye esaslı aykırılık
teşkil etmesi halinde alıcı sözleşmenin tamamının ortadan kalktığını beyan edebilir.
Madde 52
(1) Satıcı, malları belirlenen tarihten önce teslim ederse, alıcı bu teslimi
kabul veya red edebilir.
(2) Satıcı, sözleşmede belirtilenden daha fazla miktarda mal teslim ederse,
alıcı bu fazla miktarı kabul veya red edebilir. Alıcı, fazlayı kısmen veya
tamamen teslim alırsa, bunun için sözleşmede öngörülen fiyat üzerinden ödeme
yapması gerekir.
Bölüm III
Alıcının Yükümlülükleri
Madde 53
Alıcı, sözleşme ve bu Antlaşmanın gerektirdiği şekilde semeni ödemek ve malları
teslim almakla yükümlüdür.
Ayrım I
Semenin Ödenmesi
Madde 54
Alıcının semeni ödeme borcu, sözleşmede veya mevzuatta öngörülmüş olan, semenin
ödenmesini sağlayacak önlemleri almayı ve formaliteleri gerçekleştirmeyi
içerir.
Madde 55
Sözleşme, açıkça veya örtülü olarak semen belirlenmeksizin veya semenin
belirlenmesini sağlayacak bir düzenleme içermeksizin geçerli olarak kurulmuşsa,
aksine herhangi bir emare bulunmadıkça, tarafların sözleşmenin kurulduğu anda
ilgili ticari branşta benzer koşullarda satılan aynı türden mallar için
uygulanan cari fiyata örtülü olarak gönderme yapmış oldukları varsayılır.
Madde 56
Semen, malların ağırlığına göre belirlenmişse, şüphe halinde, net ağırlık esas
alınarak saptanır.
Madde 57
(1) Alıcı semeni belirli başka bir yerde ödemekle yükümlü değil ise, bunu
satıcıya:
(a) onun işyerinde, veya
(b) ödemenin, malların veya belgelerin verilmesi karşılığında yapılması
gerekiyor ise, verme yerinde
ödemelidir.
(2) Sözleşmenin kuruluşundan sonraki iş yeri değişikliğinden kaynaklanan
ödemeye ilişkin ek masrafları satıcı taşır.
Madde 58
(1) Alıcının semeni belirli başka bir anda ödeme yükümlülüğü yoksa, satıcının
sözleşme veya bu Antlaşma uyarınca malları veya malları temsil eden belgeleri
tasarrufuna hazır bulundurduğu anda ödemeyi yapması gerekir. Satıcı, malların
veya belgelerin verilmesini, ödemenin yapılması koşuluna bağlayabilir.
(2) Sözleşme, malların taşınmasını gerektiriyorsa, satıcı göndermeyi, malların
veya malları temsil eden belgelerin alıcıya ancak semenin ödenmesi karşılığında
verilmesi koşulu ile gerçekleştirebilir.
(3) Alıcı, semeni, malları muayene olanağına sahip olmadan önce ödemekle
yükümlü değildir, meğerki taraftarca üzerinde anlaşılmış olan teslim veya ödeme
usulleri buna olanak tanımasın.
Madde 59
Alıcı, satıcının hiçbir talebine veya başka bir formaliteye uymasına gerek
olmaksızın, sözleşmede tespit edilen veya sözleşme ve bu Antlaşma uyarınca
belirlenebilen tarihte semeni ödemelidir.
Ayrım II
Teslim Alma
Madde 60
Alıcının teslim alma borcu
(a) satıcının teslimi gerçekleştirebilmesi için kendisinden makul olarak
beklenebilecek her türlü eylemde bulunmayı ve
(b) malları fiilen devralmayı
kapsar.
Ayrım III
Sözleşmenin Alıcı Tarafından İhlali Halinde Satıcının
Sahip Olduğu Hukukî İmkânlar
Madde 61
(1) Alıcı sözleşmeden veya bu Antlaşmadan doğan yükümlülüklerinden herhangi
birini yerine getirmezse, satıcı:
(a) Madde 62 ilâ 65'te öngörülen hakları kullanabilir.
(b) Madde 74 ilâ 77'de öngörülen tazminatı talep edebilir.
(2) Satıcı diğer hukuki imkânlardan yararlanmakla tazminat talep etme hakkını
kaybetmez.
(3) Satıcı, sözleşmenin ihlal edilmesi halinde sahip olduğu hukuki imkânlardan
birine başvurduğu takdirde, alıcıya, bir mahkeme veya bir hakem tarafından ek
süre tanınamaz.
Madde 62
Satıcı alıcıdan semeni ödemesini, malları teslim almasını veya diğer yükümlülüklerini
ifa etmesini talep edebilir, meğerki bu taleplerle bağdaşmayan bir hukuki
imkândan yararlanmış olsun.
Madde 63
(1) Satıcı alıcıya, yükümlülüklerini ifa etmesi için makul uzunlukta ek bir
süre verebilir.
(2) Bu süre içinde yükümlülüklerini ifa etmeyeceği konusunda alıcıdan bir
bildirim almadıkça, satıcı, bu ek süre içinde, sözleşmeye aykırılık halinde
sahip olduğu hukukî imkânlardan hiçbirine başvuramaz. Ancak bu yüzden satıcı,
gecikmiş ifa nedeniyle tazminat talep etme hakkını kaybetmez.
Madde 64
(1) Satıcı aşağıdaki durumlarda sözleşmenin ortadan kalktığını beyan edebilir:
(a) Alıcının sözleşmeden veya bu Antlaşmadan doğan yükümlülüklerinden herhangi
birini yerine getirmemesi sözleşmeye esaslı bir aykırılık oluşturuyorsa, veya
(b) Alıcı, satıcı tarafından 63. maddenin 1. fıkrası uyarınca verilmiş ek süre
içinde semeni ödeme borcunu yerine getirmez veya malları teslim almaz veya
verilmiş süre içinde bunu yapmayacağını açıklarsa.
(2) Ancak, alıcının semeni ödediği hallerde, satıcı, sözleşmenin ortadan
kalktığını beyan etme hakkını yitirir; meğerki
(a) alıcının gecikmiş ifası halinde, ifanın gerçekleşmiş olduğunu öğrenmeden
önce sözleşmenin ortadan kalktığını beyan etmiş olsun, veya
(b) alıcının gecikmiş ifa dışındaki bir sözleşmeye aykırılığı halinde,
(i) bu aykırılığı bildiği veya bilmesi gerektiği andan itibaren makul bir süre
içinde veya
(ii) satıcı tarafından 63. maddenin 1. fıkrası uyarınca verilmiş herhangi bir
ek sürenin geçmesinden sonra veya alıcının bu ek süre içinde yükümlülüklerini
yerine getirmeyeceğini açıklamasından sonra makul bir süre içinde
sözleşmenin ortadan kalktığını beyan etmiş olsun.
Madde 65
(1) Sözleşme uyarınca malların şeklini, ölçüsünü veya diğer niteliklerini
alıcının belirlemesi gerekiyor ise ve alıcı bu belirlemeyi kararlaştırılan
tarihte veya satıcının talebinin ulaşmasından itibaren makul bir süre içinde
yapmamışsa, satıcı, sahip olduğu diğer haklara halel gelmeksizin, alıcının,
kendisi tarafından bilinebilecek ihtiyaçlarına göre bu belirlemeyi bizzat
yapabilir.
(2) Satıcı belirlemeyi bizzat yaparsa, bunun ayrıntıları hakkında alıcıyı
bilgilendirmesi ve ona farklı bir belirleme yapması için makul bir süre
tanıması gerekir. Alıcı, satıcının açıklamasının ulaşmasından sonra, bu
olanağı, verilmiş süre içinde kullanmazsa, satıcı tarafından yapılmış belirleme
bağlayıcı olur.
Bölüm IV
Hasarın İntikali
Madde 66
Hasarın alıcıya geçmesinden sonra malların zayi olması veya zarar görmesi,
alıcıyı semeni ödeme yükümlülüğünden kurtarmaz, meğerki, ziya veya zarar
satıcının bir eyleminden veya eylemsizliğinden kaynaklansın.
Madde 67
(1) Satım sözleşmesi malların taşınmasını gerektiriyorsa ve satıcı malları
belirli bir yerde vermeye mecbur değilse hasar, malların, alıcıya ulaştırılması
amacıyla, satım sözleşmesine uygun olarak ilk taşıyıcıya verilmesi ile alıcıya
geçer. Satıcının malları belirli bir yerde taşıyıcıya vermesi gerekiyorsa
malların o yerde taşıyıcıya verilmesine kadar hasar alıcıya geçmez. Satıcının
malları temsil eden belgeleri alıkoyma hakkı olsa bile, bu, hasarın intikaline
etki etmez.
(2) Ancak mallar, üzerlerindeki ayırt edici işaretler, taşıma belgeleri,
alıcıya yapılacak bildirim veya diğer herhangi bir yolla açıkça sözleşmeye
tahsis edilmediği sürece hasar alıcıya geçmez.
Madde 68
Taşıma halindeyken satılan mallara ilişkin hasar, satım sözleşmesinin kurulduğu
andan itibaren alıcıya geçer. Ancak koşulların haklı göstermesi durumunda,
taşıma sözleşmesine ilişkin belgeleri düzenleyen taşıyıcıya malların verilmesi
anında hasar alıcı tarafından üstlenilir. Buna karşılık, satım sözleşmesinin
akdi anında malın zayi olduğunu veya zarar gördüğünü satıcının bildiği veya
bilmesi gerektiği hallerde bu bilgiyi alıcıya açıklamamışsa ziya veya zarar
rizikosunu satıcı taşır.
Madde 69
(1) Madde 67 ve 68 kapsamına girmeyen hallerde hasar, alıcının malları teslim
aldığı anda, veya malları zamanında teslim almaması halinde, malın tasarrufuna
hazır bulundurulduğu ve teslim almayarak sözleşmeye aykırı bir davranışta
bulunduğu andan itibaren alıcıya geçer.
(2) Ancak alıcının, satıcının işyerinden farklı bir yerde malı teslim almasının
öngörüldüğü hallerde hasar, teslim borcunun muaccel olduğu ve alıcının, o yerde
malların tasarrufuna hazır bulundurulduğundan haberdar olduğu anda intikal
eder.
(3) Sözleşmenin, henüz ayırdedilmemiş mallara ilişkin olması halinde bunların
ancak açıkça sözleşmeye tahsis edilmesi ile alıcının tasarrufuna hazır
bulundurulduğu kabul edilir.
Madde 70
Satıcı sözleşmeyi esaslı şekilde ihlâl etmişse, 67, 68 ve 69. madde hükümleri,
alıcının ihlâl dolayısıyla sahip olduğu hukukî imkânlara halel vermez.
Bölüm V
Satıcının ve Alıcının Yükümlülüklerine İlişkin Ortak
Hükümler
Ayrım I
Öne Alınmış Sözleşmeye Aykırılıklar ve Art Arda
Teslimli Sözleşmeler
Madde 71
(1) Taraflardan biri, sözleşmenin kurulmasından sonra, karşı tarafın;
(a) ifa veya ödeme kabiliyetindeki ciddi bir yetersizlik nedeniyle, veya
(b) sözleşmeyi ifaya hazırlanmasındaki veya sözleşmenin ifası sırasındaki
davranışları nedeniyle
yükümlülüklerinin esaslı bir kısmını ifa etmeyeceğinin anlaşılması durumunda,
kendi yükümlülüklerinin ifasını askıya alabilir.
(2) Satıcı, I. fıkradaki nedenlerin ortaya çıkmasından önce, malları göndermiş
olduğu takdirde, malların alıcıya verilmesini, alıcının elinde kendisine bu
malları edinme hakkı veren bir belge bulunsa dahi engelleyebilir. Bu fıkra
hükümleri, sadece alıcı ve satıcı arasında mallar üzerindeki haklara
ilişkindir.
(3) Malların gönderilmesinden önce veya sonra sözleşmenin ifasını askıya alan
taraf, askıya alma keyfiyetini derhal karşı tarafa bildirmek ve karşı tarafın
sözleşmeyi ifa edeceğine dair yeterli teminat göstermesi durumunda ifaya devam
etmek zorundadır.
Madde 72
(1) Sözleşmenin ifa tarihinden önce, taraflardan birinin sözleşmeyi esaslı
şekilde ihlâl edeceği aşikar ise, diğer taraf sözleşmenin ortadan kalktığını
beyan edebilir.
(2) Sözleşmenin ortadan kalktığını beyan etmek niyetinde olan taraf, süre
elverdiği takdirde karşı tarafa, yükümlülüklerinin ifasına dair yeterli teminat
göstermesine olanak tanımak amacıyla, keyfiyete ilişkin makul bir bildirimde
bulunmalıdır.
(3) Karşı taraf yükümlülüklerini ifa etmeyeceğini beyan ettiği takdirde 2.
fıkra hükümleri uygulanmaz.
Madde 73
(1) Malların art arda teslim edilmesinin öngörüldüğü bir sözleşmede,
taraflardan birinin münferit teslimatlardan birine dair yükümlülüklerini ifa
etmemesinin bu teslimata dair sözleşmenin esaslı şekilde ihlâlini teşkil etmesi
halinde, karşı taraf, bu teslimata ilişkin olarak sözleşmenin ortadan
kalktığını beyan edebilir.
(2) Taraflardan birinin münferit teslimatlardan herhangi birine dair
yükümlülüklerinden birini ifa etmemesi, karşı taraf açısından, gelecek
teslimatlara ilişkin olarak sözleşmenin esaslı şekilde ihlâl edileceğine dair
ciddi bir gerekçe teşkil ettiği takdirde, karşı taraf, makul bir süre içerisinde
sözleşmenin ileriye dönük olarak ortadan kalktığını beyan edebilir.
(3) Münferit bir teslimata ilişkin olarak sözleşmenin ortadan kalktığını beyan
eden alıcı, aynı zamanda, gerçekleşmiş teslimatlara ve gelecekteki teslimatlara
ilişkin olarak da sözleşmenin ortadan kalktığını beyan edebilir, yeter ki
teslimatlar arasındaki bağlantı nedeniyle bunlar artık sözleşmenin kurulması
sırasında taraflarca öngörülen amaç doğrultusunda kullanılamayacak olsun.
Ayrım II
Tazminat
Madde 74
Taraflardan birinin sözleşmeyi ihlâli halinde ödenecek tazminat, mahrum kalınan
kâr dahil olmak üzere, ihlâlden dolayı diğer tarafın uğradığı zararın toplamına
eşittir. Söz konusu tazminat, ihlâl eden tarafın sözleşmenin kurulması sırasında
sözleşme ihlâlinin muhtemel sonucu olarak öngördüğü veya o tarihte bildiği veya
bilmesi gerektiği veriler ışığında öngörmesi gerektiği zararı aşamaz.
Madde 75
Sözleşmenin ortadan kaldırılması halinde, ortadan kaldırmadan itibaren makul
bir süre içerisinde ve makul bir şekilde alıcının ikame mallar satın alması
veya satıcının malları yeniden satması durumunda, tazminat talep eden taraf,
sözleşmede kararlaştırılan fiyat ile ikame işlem fiyatı arasındaki farkı talep
edebileceği gibi, 74. madde uyarınca da tazminat talep edebilir.
Madde 76
(1) Sözleşmenin ortadan kaldırıldığı ve mallar için cari bir fiyatın var olduğu
hallerde, tazminat talep eden taraf, 75. madde uyarınca ikame alış veya satış
yapmamış olsa da, sözleşmede kararlaştırılan fiyat ile sözleşmenin ortadan
kaldırıldığı andaki cari fiyat arasındaki farkı talep edebileceği gibi, 74.
madde uyarınca da tazminat talep edebilir. Bununla birlikte, tazminat talep
eden taraf, malları devraldıktan sonra sözleşmeyi ortadan kaldırırsa, ortadan
kaldırma anındaki cari fiyat yerine deviralma anındaki cari fiyat uygulanır.
(2) Fıkra 1 anlamında cari fiyat, malların teslim edilmesi gereken yerde
geçerli olan fiyattır; ancak, o yerde bir cari fiyat mevcut değilse, makul
ikame yeri kabul edilebilen diğer bir yerdeki fiyat, malların taşıma
masraflarındaki farklılıklar gözetilerek, esas alınır.
Madde 77
Sözleşmenin ihlâline dayanan taraf, mahrum kalınan kâr dahil, ihlâlden doğan
zararı azaltmak için koşullar dikkate alındığında makul olan bütün önlemleri
almak zorundadır. Bu önlemleri almaması halinde, ihlâl eden taraf, zararın
azaltılabilecek olduğu miktarda tazminattan indirim yapılmasını isteyebilir.
Ayrım III
Faiz
Madde 78
Taraflardan biri semeni veya muaccel diğer bir meblağı ödemezse diğer taraf,
74. madde uyarınca talep etme hakkına sahip olduğu tazminata halel gelmeksizin,
bu meblağ üzerinden faize hak kazanır.
Ayrım IV
Sorumluluktan Kurtulma
Madde 79
(1) Taraflardan biri yükümlülüklerinden birini ifa etmemesinin, denetimi
dışında kalan bir engelden kaynaklandığını ve bu engeli, sözleşmenin kurulması
anında hesaba katmasının veya engelden ve sonuçlarından kaçınmasının veya bunları
aşmasının kendisinden makul olarak beklenemeyeceğini ispatlaması halinde ifa
etmemeden dolayı sorumlu tutulmaz.
(2) Taraflardan birinin yükümlülüklerini ifa etmemesi, sözleşmeyi kısmen veya
tamamen ifa etmek ile görevlendirdiği bir üçüncü kişinin ifa etmemesinden
kaynaklanıyorsa, bu tarafın sorumluluktan kurtulması ancak;
(a) Fıkra 1 uyarınca sorumluluktan kurtulmuş olduğu takdirde ve,
(b) Görevlendirmiş olduğu kişiye 1. fıkra hükmünün uygulanması durumunda görevlendirilen
kişi de sorumluluktan kurtulacak olduğu takdirde
mümkündür.
(3) Bu maddede öngörülen sorumluluktan kurtulma, engelin var olduğu dönem için
geçerlidir.
(4) İfa etmeyen taraf, engeli ve kendisinin ifa kabiliyeti üzerindeki
etkilerini diğer tarafa bildirmek zorundadır. Bu bildirim, ifa etmeyen tarafın
engeli bildiği veya bilmesi gerektiği andan itibaren makul bir süre içinde
karşı tarafa ulaşmazsa, ulaşmama olgusundan kaynaklanan zararı ifa etmeyen
taşır.
(5) Bu madde, tarafların bu Antlaşma uyarınca tazminat talebi dışındaki
herhangi bir hakkını kullanmasını engellemez.
Madde 80
Bir taraf, diğer tarafın yükümlülüklerini ifa etmemesine, bu ifa etmeme durumu
kendi eyleminden veya eylemsizliğinden kaynaklandığı ölçüde dayanamaz.
Ayrım V
Sözleşmenin Ortadan Kaldırılmasının Sonuçları
Madde 81
(1) Sözleşmenin ortadan kaldırılması, tazminat yükümlülüğü saklı kalmak
kaydıyla her iki tarafı da sözleşme ile üstlendikleri yükümlülüklerden
kurtarır. Sözleşmenin ortadan kaldırılması, uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin
sözleşme hükümlerini veya sözleşmenin ortadan kaldırılması sonrasında
tarafların haklarını ve borçlarını düzenleyen diğer sözleşme hükümlerini etkilemez.
(2) Sözleşmeyi tamamen veya kısmen ifa eden taraf, sözleşme uyarınca ifa
ettiklerinin veya ödediklerinin iadesini karşı taraftan talep edebilir. Her iki
taraf da iade borcu altında ise, edimlerin aynı anda ifa edilmesi gerekir.
Madde 82
(1) Alıcının, teslim aldığı malları, teslim aldığı andaki duruma esaslı surette
yakın bir durumda iade etmesi imkansızlaşmışsa, sözleşmeyi ortadan kaldırma
veya satıcıdan ikame mal talep etme hakkı düşer.
(2) Önceki fıkra hükmü aşağıdaki hallerde uygulanmaz:
(a) malların iade edilmesinin veya teslim alındığı andaki duruma esaslı surette
yakın bir durumda iade edilmesinin imkansızlaşması alıcının bir eyleminden veya
eylemsizliğinden kaynaklanmıyorsa;
(b) mallar veya malların bir bölümü 38. maddeye dayalı olarak yapılan muayene
sonucunda ziya'a veya hasara uğramışsa; veya
(c) mallar veya malların bir bölümü sözleşmeye aykırılığın tespit edildiği veya
tespit edilmesi gerektiği tarihten önce ticarî faaliyetin olağan seyri içinde
satılmış veya olağan kullanım kapsamında alıcı tarafından tüketilmiş veya şekil
değiştirmişse.
Madde 83
Sözleşmeyi ortadan kaldırma hakkını veya satıcıdan ikame mal talep etme hakkını
82. maddeye göre kaybeden alıcı, sözleşmede ve bu Antlaşmada tanınan diğer
bütün imkanlardan yararlanma hakkını muhafaza eder.
Madde 84
(1) Satıcı semeni geri ödeme borcu altında ise, bu meblağın kendisine ödendiği
tarihten itibaren faizini de ödemesi gerekir.
(2) Aşağıdaki hallerde alıcı, mallardan veya malların bir bölümünden elde
ettiği yararların karşılığını satıcıya ifa borcu altındadır:
(a) alıcı malların tamamını veya bir bölümünü iade etmekle yükümlü ise; veya
(b) malların tamamen veya kısmen iade edilmesinin veya tamamen veya kısmen
teslim alındığı andaki duruma yakın bir durumda iade edilmesinin
imkânsızlaşmasına rağmen alıcı sözleşmeyi ortadan kaldırmış veya satıcıdan
ikame mal teslim etmesini talep etmişse.
Ayrım VI
Malın Muhafazası
Madde 85
Alıcı malları teslim almakta geciktiği veya bedelin ödenmesi ile malların
teslimi borçlarının aynı anda ifa edilmesi gerektiği hallerde bedeli ödemediği
takdirde, malların zilyetliğini halen elinde bulunduran veya başka şekilde
onları kontrol edebilecek durumda olan satıcının, malların muhafazası için
koşulların gerekli kıldığı makul önlemleri alması gerekir. Yapmış olduğu makul
masraflar alıcı tarafından karşılanıncaya kadar malları alıkoyabilir.
Madde 86
(1) Malları teslim almış olan alıcı, sözleşmeden veya bu Antlaşmadan doğan,
malları reddetme hakkını kullanmak isterse, onların muhafazası için koşulların
gerekli kıldığı makul önlemleri alması gerekir. Yapmış olduğu makul masraflar
satıcı tarafından karşılanıncaya kadar malları alıkoyabilir.
(2) Alıcıya gönderilen mallar, varış yerinde alıcının tasarrufuna hazır
bulundurulmuş ve alıcı bunları reddetme hakkını kullanmışsa, bunların zilyetliğini
satıcı adına devralması gerekir. Şu kadar ki devralmak, semenin ödenmesini
gerektirmesin ve makul olmayan zahmet veya masraflara sebep olmasın. Bu hüküm,
varma yerinde satıcı veya malları satıcı adına hâkimiyeti altına almaya yetkili
bir kimsenin bulunduğu hallerde uygulanmaz. Alıcı malların zilyetliğini bu
fıkra uyarınca devralırsa hakları ve borçları 1. fıkraya göre belirlenir.
Madde 87
Malların muhafazası için önlem almakla yükümlü olan taraf bunları, masrafı
karşı tarafa ait olmak üzere üçüncü bir kişinin ardiyesine tevdi edebilir;
meğerki doğan masraflar makul olmasın.
Madde 88
(1) 85 veya 86. madde uyarınca malları muhafaza etmekle yükümlü olan taraf,
diğer taraf, malların zilyetliğini devralmakta veya bunları geri almakta veya
semeni veyahut muhafaza masraflarını ödemekte makul olmayan ölçüde geç kalmış
ise bunları uygun bir şekilde satabilir. Şu kadar ki, satma niyetine ilişkin
olarak diğer tarafa makul bir bildirimde bulunulmuş olsun.
(2) Mallar çabuk bozulacak türdense veya bunların muhafazası makul
sayılamayacak masrafı gerektirecekse, 85 veya 86. madde uyarınca malları
muhafaza etmekle yükümlü olan taraf, bunları satmak için uygun önlemleri almak
zorundadır. Mümkün olduğu ölçüde diğer tarafa satma niyetine ilişkin bildirimde
bulunulmalıdır.
(3) Malları satan tarafın, malların muhafazası ve satımı için yapılan makul
masraflara eşit bir miktarı satımdan elde edilen gelirden alıkoyma hakkı
vardır. Bakiyeyi diğer tarafa borçludur.
Kısım IV
Son Hükümler
Madde 89
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri işbu Antlaşmanın tevdi makamı olarak
atanmıştır.
Madde 90
Bu Antlaşma, akdedilmiş veya akdedilebilecek olan ve işbu Antlaşmanın
düzenlediği konulara ilişkin hükümler içeren uluslararası Antlaşmaların,
tarafların işyerlerinin o Antlaşmaya taraf olan Devletlerde bulunması kaydıyla
uygulanmasını etkilemez.
Madde 91
(l) Bu Antlaşma, Milletlerarası Mal Satımına ilişkin Sözleşmeler Hakkında
Birleşmiş Milletler Konferansının sonuç toplantısında imzaya açılmıştır ve 30
Eylül 1981 tarihine kadar Birleşmiş Milletler’in New York'taki Merkezinde tüm
Devletlerin imzasına açık olacaktır.
(2) Bu Antlaşma, imzacı Devletlerin onay, kabul veya uygun bulmasını
gerektirir.
(3) Bu Antlaşma, imzaya açıldığı tarihten itibaren, imzacı olmayan tüm
Devletlerin katılımına açıktır.
(4) Onay, kabul, uygun bulma ve katılma belgeleri Birleşmiş Milletler Genel
Sekreterine tevdi edilecektir.
Madde 92
(1) Her bir taraf Devlet imza, onay, kabul, uygun bulma veya katılım anında bu
Antlaşmanın II. Kısmı ile bağlı olmayacağını veya bu Antlaşmanın III. Kısmı ile
bağlı olmayacağını beyan edebilir.
(2) Bu Antlaşmanın II. Kısmı veya III. Kısmı hakkında yukarıdaki fıkra uyarınca
bir beyanda bulunan taraf Devlet, beyanın ilgili olduğu Kısımda düzenlenen
konular bakımından, bu Antlaşmanın 1. maddesinin 1. fıkrası anlamında taraf
Devlet olarak kabul edilemez.
Madde 93
(1) Bir taraf Devletin, bu Antlaşmada ele alınan konularla ilgili olarak kendi
anayasası uyarınca değişik hukuk sistemlerinin uygulandığı iki veya daha fazla
ülkesel birimi varsa, taraf Devlet imza, onay, kabul, uygun bulma veya katılım
anında bu Antlaşmanın tüm ülkesel birimlere veya bunlardan sadece bir veya
birkaçına teşmil edileceğini beyan edebilir ve herhangi bir zamanda yapacağı
başka bir beyan ile, bu beyanını değiştirebilir.
(2) Bu beyanlar tevdi makamına bildirilecek ve beyanlarda, Antlaşmanın
uygulanacağı ülkesel birimlerin hangileri olduğu açıkça belirtilecektir.
(3) Bu Antlaşma, bu madde uyarınca yapılmış bir beyan nedeniyle bir âkit
Devletin ülkesel birimlerinin tümüne değil sadece bir veya birkaçına
uygulanıyorsa ve bir tarafın işyeri o Devlette bulunuyorsa, bu işyeri
Antlaşmanın uygulandığı bir ülkesel birimde bulunmadıkça, Antlaşmanın amaçları
çerçevesinde bir âkit Devlette bulunmuyor kabul edilir.
(4) Bir taraf Devletin bu maddenin 1. fıkrası uyarınca hiçbir beyanda
bulunmaması halinde, Antlaşma o Devletin tüm ülkesel birimlerine uygulanır.
Madde 94
(1) Bu Antlaşmada düzenlenen konular hakkında aynı veya birbirine çok yakın
hukukî kurallara sahip olan iki veya daha fazla âkit Devlet, bu Antlaşmanın,
işyeri o Devletlerde bulunan taraflar arasındaki satım sözleşmelerine veya
bunların kurulmasına uygulanmayacağını her zaman beyan edebilir. Bu tür
beyanlar birlikte veya karşılıklı tek taraflı beyanlarda bulunulması yoluyla
yapılabilir.
(2) Bu Antlaşmada düzenlenen konular hakkında, Antlaşmaya taraf olmayan bir
veya birden fazla Devletle aynı veya birbirine çok yakın hukukî kurallara sahip
olan bir âkit Devlet, bu Antlaşmanın, işyeri o Devletlerde bulunan taraflar
arasındaki satım sözleşmelerine veya bunların kurulmasına uygulanmayacağını her
zaman beyan edebilir.
(3) Fıkra 2'deki beyanın konusu olan bir Devlet, sonradan bir taraf Devlet haline
gelirse, yapılan beyan, Antlaşmanın yeni taraf Devlet bakımından yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren 1. fıkra uyarınca yapılmış bir beyan hükmünde olur;
şu kadar ki, yeni taraf Devlet bu beyana katılmalı veya tek taraflı bir karşı
beyanda bulunmalıdır.
Madde 95
Her Devlet, onay, kabul, uygun bulma veya katılma belgesinin tevdi edilmesi
sırasında, bu Antlaşmanın 1. maddesinin 1. fıkrasının b bendi ile bağlı
olmayacağını beyan edebilir.
Madde 96
Mevzuatı, satım sözleşmelerinin yazılı olarak kurulmasını veya ispat edilmesini
şart kılan bir taraf Devlet, her zaman 12. madde uyarınca, satım sözleşmesinin
kurulmasını, değiştirilmesini veya mutabakatla ortadan kaldırılmasını veya bir
icabın, kabulün yahut diğer herhangi bir irade beyanının, yazılı şekilden başka
şekilde yapılmasını mümkün kılan bu Antlaşmanın 11. ve 29. maddesinin veya II.
Kısmının herhangi bir hükmünün, taraflardan birinin işyerinin bu Devlette
olması durumunda uygulanmayacağına ilişkin bir beyanda bulunabilir.
Madde 97
(l) Bu Antlaşma uyarınca imza esnasında yapılan beyanların, onay, kabul veya
uygun bulma anında teyit edilmesi gerekir.
(2) Beyanlar ve beyanların teyitleri, yazılı olarak yapılacak ve tevdi makamına
resmi olarak bildirilecektir.
(3) Beyan, ilgili Devlet bakımından bu Antlaşmanın yürürlüğe girdiği anda hüküm
ifade eder. Ancak yürürlüğe girişten sonra tevdi makamına resmi bildirimi
ulaşan beyanlar, tevdi makamına ulaştığı tarihten itibaren altı ayın
tamamlanmasını izleyen ayın ilk gününde hüküm ifade etmeye başlar. 94. madde
uyarınca yapılan karşılıklı tek taraflı beyanlar, sonuncu beyanın tevdi
makamına ulaşmasından itibaren altı ayın tamamlanmasını izleyen ayın ilk
gününde hüküm ifade etmeye başlar.
(4) Bu Antlaşma uyarınca bir beyanda bulunan Devlet, tevdi makamına yapacağı
yazılı bir resmi bildirimle herhangi bir zamanda bunu geri çekebilir. Böyle bir
geri çekme, bildirimin tevdi makamına ulaştığı tarihten itibaren altı ayın
tamamlanmasını izleyen ayın ilk gününde hüküm ifade eder.
(5) 94. madde uyarınca yapılmış bir beyanın geri çekilmesi, diğer bir Devlet
tarafından aynı madde uyarınca yapılmış herhangi bir karşı beyanı, geri
çekmenin hüküm ifade ettiği tarihten itibaren etkisiz hale getirir.
Madde 98
Bu Antlaşmada açıkça izin verilmiş olanlar dışında hiçbir çekince kabul
edilemez.
Madde 99
(1) Bu Antlaşma, bu maddenin 6. fıkrası saklı kalmak kaydıyla, 92. madde
uyarınca yapılmış bir beyanı içeren bir belge dahil olmak üzere, onuncu onay,
kabul, uygun bulma veya katılma belgesinin tevdi edildiği tarihten itibaren on
iki ayın tamamlanmasını izleyen ayın ilk gününde yürürlüğe girer.
(2) Bir Devletin, onuncu onay, kabul, uygun bulma veya katılma belgesinin tevdi
edilmesinden sonra bu Antlaşmayı onaylaması, kabul etmesi, uygun bulması veya
Antlaşmaya katılması halinde, bu Antlaşma, hariç bırakılan Kısım dışında, bu
maddenin 6. fıkrası saklı kalmak kaydıyla, o Devlet bakımından, onay, kabul,
uygun bulma veya katılma belgesinin tevdi edildiği tarihten itibaren on iki
ayın tamamlanmasını izleyen ayın ilk gününde yürürlüğe girer.
(3) 1 Temmuz 1964 tarihinde Lahey'de hazırlanan Milletlerarası Mal Satım
Sözleşmelerinin Kurulması Hakkında Yeknesak Kanuna İlişkin Antlaşma (1964 Lahey
Kurulma Antlaşması) veya 1 Temmuz 1964 tarihinde Lahey'de hazırlanan
Milletlerarası Mal Satımı Hakkında Yeknesak Kanuna İlişkin Antlaşma (1964 Lahey
Satım Antlaşması)'dan herhangi birine veya her ikisine taraf olan ve bu
Antlaşmaya onay veren veya kabul eden, uygun bulan veya bu Antlaşmaya katılan
Devlet, aynı anda, 1964 Lahey Kurulma Antlaşması veya 1964 Lahey Satım
Antlaşması'ndan, duruma göre birini veya her ikisini, Hollanda hükümetine bu
yönde yapacağı bir bildirimle feshedecektir.
(4) 1964 Lahey Satım Antlaşmasına taraf olup işbu Antlaşmaya onay veren veya
kabul eden, uygun bulan veya bu Antlaşmaya katılan ve işbu Antlaşmanın II.
Kısmı ile bağlı olmayacağını 92. madde uyarınca beyan eden veya beyan etmiş
bulunan bir Devlet onay, kabul, uygun bulma veya katılma anında, Hollanda
hükümetine bu yönde yapacağı bir bildirimle 1964 Lahey Satım Antlaşmasını
feshedecektir.
(5) 1964 Lahey Kurulma Antlaşmasına taraf olup işbu Antlaşmaya onay veren veya
kabul eden, uygun bulan veya bu Antlaşmaya katılan ve işbu Antlaşmanın III.
Kısmı ile bağlı olmayacağını 92. madde uyarınca beyan eden veya beyan etmiş
bulunan bir Devlet, onay, kabul, uygun bulma veya katılma anında, Hollanda
hükümetine bu yönde yapacağı bir bildirimle 1964 Lahey Kurulma Antlaşmasını
feshedecektir.
(6) Bu maddenin amaçları çerçevesinde, 1964 Lahey Kurulma Antlaşmasına veya
1964 Lahey Satım Antlaşmasına taraf olan Devletler bakımından anılan iki
Antlaşma ile ilgili olarak gerekebilecek fesihler hüküm ifade etmeden, söz
konusu Devletlerin bu Antlaşmayı onayı, kabulü, uygun bulması ve katılması
hüküm ifade etmeyecektir. Bu Antlaşmanın tevdi makamı bu noktada koordinasyonu
sağlamak amacıyla, 1964 Antlaşmasının tevdi makamı olan Hollanda Hükümetiyle
irtibata geçecektir.
Madde 100
(1) Bu Antlaşma bir sözleşmenin kurulmasına ancak, o sözleşmenin akdi
konusundaki icabın, 1. maddenin 1. fıkrasının (a) bendinde anılan taraf
Devletler veya 1. fıkrasının (b) bendinde anılan taraf Devlet bakımından bu
Antlaşmanın, yürürlüğe girdiği tarihte veya bu tarihten sonra yapılması halinde
uygulanır.
(2) Bu Antlaşma, sadece 1. maddenin 1. fıkrasının (a) bendinde anılan taraf
Devletler veya 1. fıkrasının (b) bendinde anılan taraf Devlet bakımından
Antlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihte veya bu tarihten sonra akdedilen
sözleşmelere uygulanır.
Madde 101
(1) Bir taraf Devlet, tevdi makamına yapacağı yazılı bir resmi bildirimle bu
Antlaşmayı veya bu Antlaşmanın II. Kısmını veya III. Kısmını feshedebilir.
(2) Fesih, bildirimin tevdi makamına ulaşmasından itibaren on ikinci ayın
tamamlanmasını izleyen ayın ilk gününde hüküm ifade eder. Bildirimde, feshin
hüküm ifade etmeye başlaması için daha uzun bir sürenin belirtilmiş olması
halinde, fesih, tevdi makamına bildirimin ulaşmasından itibaren anılan daha
uzun sürenin geçmesi ile hüküm ifade eder.
1980 yılının 11 Nisanında Viyana'da, her bir metin aynı derecede muteber olmak
üzere Arapça, Çince, İngilizce, Fransızca, Rusça ve İspanyolca tek bir nüsha
halinde tanzim edilmiştir.
Bunu belgelemek üzere, hükümetleri tarafından usulünce yetkilendirilmiş aşağıda
imzaları bulunan temsilciler bu Antlaşmayı imzalamıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder