7 Nisan 2010 ÇARŞAMBA
|
Resmî Gazete
|
Sayı : 27545
|
MİLLETLERARASI ANDLAŞMA
|
||
Karar
Sayısı : 2010/247
2/4/2009 tarihli ve 5870 sayılı Kanunla katılmamız uygun bulunan ekli
“Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Sözleşmeler Hakkında Birleşmiş Milletler
Antlaşması”na katılmamız; Dışişleri Bakanlığının 1/3/2010 tarihli ve
HUMŞ/717215 sayılı yazısı üzerine, 31/5/1963 tarihli ve 244 sayılı Kanunun 3
üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 11/3/2010 tarihinde
kararlaştırılmıştır.
|
MİLLETLERARASI MAL SATIMINA İLİŞKİN SÖZLEŞMELER
HAKKINDA
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ANTLAŞMASI
Bu Antlaşmaya taraf Devletler
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Yeni Milletlerarası Ekonomik Düzen’in
kurulmasına ilişkin altıncı özel oturumunda kabul edilmiş olan kararlardaki
genel hedefler çerçevesinde,
milletlerarası ticaretin eşitlik ve karşılıklı menfaatler temelinde
gelişmesinin Devletler arasındaki dostane ilişkilerin teşvik edilmesinde önemli
bir unsur olduğunun bilincinde,
milletlerarası mal satımına ilişkin sözleşmelere uygulanacak ve farklı sosyal,
ekonomik ve hukuki sistemleri dikkate alacak yeknesak kuralların kabul
edilmesinin milletlerarası ticarette hukuki engellerin kaldırılmasına yardımcı
olacağı ve milletlerarası ticaretin gelişmesini teşvik edeceği inancı içinde,
aşağıdakileri kararlaştırmışlardır:
Kısım I
Uygulama Alanı ve Genel Hükümler
Bölüm I
Uygulama Alanı
Madde 1
(1) Bu Antlaşma, işyerleri farklı devletlerde bulunan taraflar arasındaki mal
satımı sözleşmelerine,
(a) bu devletlerin âkit devletlerden olması veya
(b) milletlerarası özel hukuk kurallarının âkit bir devletin hukukuna atıf
yapması
halinde uygulanır.
(2) Tarafların işyerlerinin ayrı devletlerde bulunması olgusu sözleşmeden veya
sözleşmenin akdi sırasında veya öncesinde gerçekleşmiş olan görüşmelerden veya
verilmiş olan bilgilerden anlaşılmadıkça dikkate alınmaz.
(3) Bu Antlaşmanın uygulanmasında ne tarafların vatandaşlığı, ne tacir olup
olmadıkları, ne de sözleşmenin adî veya ticarî nitelikte olması dikkate alınır.
Madde 2
Bu Antlaşma aşağıdaki satımlara uygulanmaz:
(a) Kişisel veya ailevî ihtiyaç veya ev ihtiyacı için mal alınması; meğerki
satıcı, sözleşmenin akdi sırasında veya öncesinde, malların böyle bir kullanım
için alındıklarını bilmesin ve bilmesi gerekmesin;
(b) Açık artırma yoluyla yapılan satımlar;
(c) Cebri icra veya diğer kanun gereği yapılan satımlar;
(d) Menkul kıymet, kambiyo senedi ve para;
(e) Gemi, tekne, hava yastıklı taşıt veya hava taşıtı satımı;
(f) Elektrik satımı.
Madde 3
(1) İmal edilecek veya üretilecek malların teminine ilişkin sözleşmeler satım
sözleşmesi sayılır; meğerki, bunları sipariş eden taraf imalat veya üretim için
gerekli olan malzemenin esaslı bir bölümünün teminini taahhüt etmiş olsun.
(2) Bu Antlaşma, mal temin eden tarafın ediminin, ağırlıklı olarak, işgücü veya
diğer bir hizmetin sağlanmasından oluştuğu sözleşmelere uygulanmaz.
Madde 4
Bu Antlaşma, sadece satım sözleşmesinin kurulmasını ve alıcı ile satıcının
böylesi bir sözleşmeden doğan hak ve borçlarını düzenler. Antlaşmada aksine bir
düzenleme bulunmadığı sürece, özellikle;
(a) sözleşmenin veya sözleşmenin hükümlerinin veya teamüllerin geçerliliği;
(b) sözleşmenin, satılan malların mülkiyeti üzerindeki olası etkileri
düzenlenmemiştir.
Madde 5
Bu Antlaşma satıcının, malların bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına sebep
olmasından kaynaklanan sorumluluğuna uygulanmaz.
Madde 6
Taraflar, bu Antlaşmanın uygulanmamasını kararlaştırabilecekleri gibi, 12.
madde saklı kalmak şartıyla, hükümlerine istisna getirebilir veya hükümlerinin
doğurabileceği etkileri değiştirebilirler.
Bölüm II
Genel Hükümler
Madde 7
(1) Bu Antlaşmanın yorumunda, Antlaşmanın milletlerarası niteliği dikkate
alınacağı gibi yeknesak uygulanmasının teşviki ve milletlerarası ticarette
dürüstlük kuralının korunması gereği de gözetilir.
(2) Bu Antlaşmada düzenlenen konulara ilişkin olup Antlaşmada açıkça
cevaplanmamış sorular Antlaşmanın temelinde yatan genel ilkelere veya bu tür
ilkelerin mevcut olmaması halinde milletlerarası özel hukuk kuralları uyarınca
uygulanması gereken hukuka göre çözümlenir.
Madde 8
(1) Bu Antlaşmanın amacı çerçevesinde taraflardan birinin beyanları ve diğer
davranışları onun iradesine uygun olarak yorumlanır, yeter ki karşı taraf bu
iradeyi bilsin veya bilmemesi mümkün olmasın.
(2) Eğer fıkra 1 uygulanamıyorsa, taraflardan birinin beyanları ve diğer
davranışları, karşı taraf ile aynı konumda makul bir kişinin aynı koşullarda
bunlara vereceği anlama göre yorumlanır.
(3) Taraflardan birinin iradesini veya makul bir kişinin anlayışını tespit
edebilmek için özellikle taraflar arasındaki sözleşme görüşmeleri, aralarında
oluşmuş alışkanlıklar, teamüller ve tarafların sonraki davranışları da dahil
olmak üzere olayın ilgili tüm koşulları dikkate alınır.
Madde 9
(1) Taraflar, uygulanmasını kabul ettikleri teamüller ve aralarında yerleşmiş
olan alışkanlıklarla bağlıdır.
(2) Aksi kararlaştırılmadıkça, tarafların bildiği veya bilmesi gerektiği ve
milletlerarası ticarette aynı tür sözleşmeleri ilgili ticari branşta akdedenler
tarafından yaygın olarak bilinen ve düzenli olarak uygulanan teamüllerin
sözleşmelerine ve sözleşmenin kurulması aşamasına uygulanmasını zımnen kabul ettikleri
varsayılır.
Madde 10
Bu Antlaşmanın amacı çerçevesinde,
(a) taraflardan birinin birden fazla işyerinin olması halinde, sözleşmenin akdi
sırasında veya öncesinde taraflarca bilinen veya dikkate alınan koşullar değerlendirilerek
sözleşme ve sözleşmenin ifası ile en yakın irtibat içinde olan işyeri esas
alınır,
(b) taraflardan birinin hiçbir işyerinin olmaması halinde mutat meskeni esas
alınır.
Madde 11
Satım sözleşmesinin kurulması veya ispatı yazılı şekilde yapılmak zorunda
olmadığı gibi başka herhangi bir şekil hükmüne de bağlı değildir. Sözleşme,
tanık dahil her usulle ispat edilebilir.
Madde 12
Taraflardan birinin işyeri, 96. madde uyarınca beyanda bulunmuş âkit bir
devlette bulunduğu takdirde, satım sözleşmesinin kurulmasını, değiştirilmesini
veya mutabakatla ortadan kaldırılmasını veya bir icabın, kabulün yahut diğer
herhangi bir irade beyanının, yazılı şekilden başka şekilde yapılmasını mümkün kılan
bu Antlaşmanın 11. ve 29. maddesinin veya II. Kısmının hükümleri uygulanmaz.
Taraflar bu maddeye istisna getiremeyecekleri gibi maddenin etkilerini de
değiştiremezler.
Madde 13
Bu Antlaşmanın amacı çerçevesinde “yazılı” terimi telgraf ve teleksle yapılan
bildirimleri de kapsar.
Kısım II
Sözleşmenin Kurulması
Madde 14
(1) Bir veya birden çok belirli kişiye sözleşmenin kurulması için yöneltilen
bir teklif, yeterince kesin olması ve teklifte bulunanın, kabul halinde
bağlanma iradesini yansıtması durumunda icap sayılır. Malların saptandığı ve
açık veya örtülü olarak miktar ve semenin belirlendiği veya belirlenmesi için
gerekli düzenlemenin yapıldığı teklifler yeterince kesin sayılır.
(2) Belirli olmayan kişilere yöneltilmiş teklif sadece icaba davet sayılır;
meğerki, teklifte bulunan aksini açıkça belirtmiş olsun.
Madde 15
(1) İcap muhataba vardığı anda hükümlerini doğurur.
(2) İcap geri alınamaz nitelikte olsa bile, geri alma beyanının muhataba,
icaptan önce veya icapla aynı anda varması halinde geri alınabilir.
Madde 16
(1) İcapta bulunanın geri alma beyanı, muhatabın kabul beyanını göndermesinden
önce muhataba ulaşmış olmak koşuluyla, icap, sözleşme kuruluncaya kadar geri
alınabilir.
(2) Ancak;
(a) icapta kabul için kesin bir süre öngörülmüş veya icabın geri alınmaz olduğu
başka bir şekilde ifade edilmişse veya
(b) muhatap açısından icabın geri alınamaz olduğuna güvenmek makul
sayılabiliyorsa ve muhatap bu icaba güvenerek hareket etmişse
icap geri alınamaz.
Madde 17
İcap geri alınamaz olsa bile, red beyanı icapta bulunana vardığı anda hükmünü
yitirir.
Madde 18
(1) Muhatabın icaba onay verdiğini ifade eden herhangi bir beyanı veya diğer
davranışı kabul hükmündedir. Susma veya eylemsizlik tek başına kabul sayılmaz.
(2) Bir icabın kabulü, kabul açıklamasının icapta bulunana varması anında hüküm
doğurur. Bir kabul, kabul açıklamasının icapta bulunana, tespit ettiği süre
içinde veya süre tespit edilmemesi halinde, icapta bulunan tarafından
kullanılan iletişim araçlarının hızı da dahil olmak üzere işlemin koşulları
dikkate alındığında, makul bir süre içinde ulaşmazsa, hüküm doğurmaz. Aksi hal
ve şartlardan anlaşılmadıkça sözlü icap derhal kabul edilmelidir.
(3) Ancak taraflar arasında yerleşmiş alışkanlıklar, teamüller veya icap
nedeniyle, muhatap, icapta bulunana haber vermeksizin malın gönderilmesi veya
semenin ödenmesi gibi bir eylem icra etmek suretiyle muvafakatini ifade
etmişse, kabul, fıkra 2’de öngörülen müddet içinde yapılmak kaydıyla eylem
anından itibaren hüküm doğurur.
Madde 19
(1) Bir icabın kabulüne yönelik, fakat eklemeler, sınırlamalar veya başkaca
değişiklikler içeren cevap, icabın reddi olup bir karşı icap oluşturur.
(2) Buna karşılık, kabul beyanı oluşturması düşünülen, fakat icabın şartlarını
esaslı olarak değiştirmeyen eklemeler veya sapmalar içeren icaba yönelik cevap,
kabul sayılır; meğerki icapta bulunan, haklı bir gecikme olmaksızın bu
uyumsuzluklara sözlü olarak itiraz etmiş veya bu yönde bir bildirim göndermiş
olsun. Bunu yapmadığı takdirde icabın şartları kabul beyanındaki
değişikliklerle birlikte sözleşmenin içeriğini oluşturur.
(3) Özellikle, semene, ödemeye, malların kalitesi ve miktarına, teslim yeri ve
zamanına, taraflardan birinin diğerine karşı sorumluluğunun kapsamına veya
uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin tamamlayıcı veya farklı hükümler icabın
şartlarını esaslı şekilde değiştirmiş sayılır.
Madde 20
(1) Bir telgraf veya mektupta icapta bulunan kimse tarafından belirlenmiş olan
kabul süresi, telgrafın gönderilmek üzere verildiği tarihten veya mektupta
gösterilen tarihten veya bu yoksa zarf üzerindeki tarihten itibaren işlemeye
başlar. Telefon, teleks veya eşzamanlı diğer haberleşme araçları yoluyla icapta
bulunan tarafından belirtilen kabul süresi icabın muhataba vardığı andan
itibaren işlemeye başlar.
(2) Kabul süresi içine düşen resmi tatil veya iş günü dışındaki günler bu
sürenin hesabına dahil edilir. Ancak, kabul bildirimi, sürenin son gününün
icapta bulunanın işyerinin bulunduğu yerde resmi tatil veya işgünü dışındaki
günlerden birine rastlaması nedeniyle, icapta bulunanın adresine teslim
edilmezse süre, takip eden ilk iş gününe uzar.
Madde 21
(1) Gecikmiş bir kabul ancak icapta bulunanın gecikmeksizin muhatabı bu yönde
sözlü olarak haberdar etmesi veya bu içerikli bir bildirim göndermesi halinde
kabul gibi hüküm doğurur.
(2) Gecikmiş bir kabul içeren mektup veya başkaca yazılı belgeden, gereğince
iletilmiş olsaydı, icapta bulunana zamanında ulaşacak koşullarda yollanmış
olduğu anlaşılıyorsa, gecikmiş kabul de geçerli bir kabul gibi hüküm doğurur;
meğerki, icapta bulunan, icabını düşmüş addettiğini muhataba gecikmeksizin
sözlü olarak bildirmiş veya bu içerikli bir bildirim göndermiş olsun.
Madde 22
Geri alma beyanı, icapta bulunana, kabulün hüküm doğurma anından önce veya aynı
anda varmışsa kabul beyanı geri alınabilir.
Madde 23
Kabul beyanının, bu Antlaşmaya uygun olarak hüküm doğurduğu anda sözleşme kurulmuş
sayılır.
Madde 24
Antlaşmanın bu Kısmının amacı çerçevesinde; icap, kabul beyanı ve diğer tüm
irade açıklamaları muhataba sözlü olarak yapıldıkları veya diğer herhangi bir
yoldan şahsen kendisine veya işyerine veya posta adresine, bunlar da yoksa,
mutat meskenine teslim edildiklerinde "varmış" sayılırlar.
Kısım III
Malların Satımı
Bölüm I
Genel Hükümler
Madde 25
Taraflardan birinin sözleşme ihlâli, diğer tarafı, sözleşme uyarınca beklemekte
haklı olduğu şeyden önemli ölçüde yoksun bırakacak bir olumsuzluğa sebep
oluyorsa, esaslıdır; meğerki, böyle bir sonucu sözleşmeyi ihlâl eden taraf
öngörmemiş ve aynı konum ve koşullar içindeki makul bir kişi de öngöremeyecek
olsun.
Madde 26
Sözleşmenin ortadan kaldırılması beyanı, ancak diğer tarafa bildirimle
yapılması halinde hüküm ifade eder.
Madde 27
Antlaşmanın bu Kısmında açıkça aksi düzenlenmedikçe, sözleşme taraflarından
birinin bu Kısma uygun bildirim, talep veya diğer bir açıklaması koşullara
uygun araçlarla yapılmışsa, bu açıklamanın iletimindeki bir gecikme veya hata
veya ulaşmamış olması açıklamada bulunan tarafı ona dayanmak hakkından yoksun
bırakmaz.
Madde 28
Antlaşma hükümleri uyarınca taraflardan biri diğer tarafın belirli bir
yükümlülüğü ifa etmesini talep hakkına sahip ise, mahkemenin aynen ifaya
hükmetmesi ancak, bu Antlaşmanın uygulama alanına girmeyen benzer satım
sözleşmelerinde kendi hukukuna göre de aynen ifaya hükmedecek olması halinde
mümkündür.
Madde 29
(1) Bir sözleşme, tarafların salt anlaşması ile değiştirilebilir veya sona
erdirilebilir.
(2) Her türlü değişiklik veya sona erdirme anlaşmasının, yazılı yapılması
gerektiği hükmünü içeren yazılı bir sözleşme, başka şekilde bir anlaşmayla
değiştirilemez veya ortadan kaldırılamaz. Ancak taraflardan biri, kendi
davranışı ile diğer tarafın bu davranışa güven duymasına yol açtığı ölçüde bu
hükme dayanamaz.
Bölüm II
Satıcının Yükümlülükleri
Madde 30
Satıcı sözleşmede ve bu Antlaşmada öngörüldüğü şekilde malları teslim etmek,
onlara ilişkin belgeleri vermek ve malların mülkiyetini geçirmekle yükümlüdür.
Ayrım I
Malların Teslimi ve Belgelerin Verilmesi
Madde 31
Satıcı malları belirli başka bir yerde teslim etmek zorunda değilse, teslim
borcu aşağıdaki gibidir:
a) satım sözleşmesi malların taşınmasını gerektiriyorsa, malları alıcıya
ulaştırılmaları için ilk taşıyıcıya vermek;
b) önceki bendin kapsamına girmeyen hallerde; sözleşmenin, ferden belirlenmiş
mallara veya belirli bir stoktan karşılanacak nev'en belirlenmiş mallara veya
imal edilecek veya üretilecek mallara ilişkin olması ve tarafların sözleşmenin
kurulduğu sırada malların belirli bir yerde bulunduğunu veya orada imal
edileceğini yahut üretileceğini bilmeleri durumunda malları bu yerde alıcının
tasarrufuna hazır bulundurmak;
c) diğer hallerde, sözleşmenin kurulduğu sırada satıcının işyerinin bulunduğu
yerde malları alıcının tasarrufuna hazır bulundurmak.
Madde 32
(1) Satıcı, sözleşmeye veya bu Antlaşmaya uygun olarak, malları bir taşıyıcıya
vermiş ancak mallar, üzerlerine ayırt edici bir işaret konulmak suretiyle, taşıma
belgeleriyle veya başka herhangi bir şekilde açıkça sözleşmeye tahsis
edilmemişse, satıcının göndermeyi alıcıya bildirmesi ve malları özel olarak
belirlemesi gerekir.
(2) Satıcı, malların taşınmasını sağlamayı üstlenmiş ise, taşımanın kararlaştırılan
yere kadar, koşulların gerektirdiği nakil araçlarıyla ve böyle bir naklin mutat
şartlarına uygun bir biçimde gerçekleşmesi için gerekli sözleşmeleri yapmak
zorundadır.
(3) Satıcı, malların taşınması ile ilgili sigortayı yaptırmak zorunda değilse,
alıcının talebi üzerine, onun böyle bir sigortayı yaptırmak için ihtiyaç
duyacağı mevcut bütün bilgileri alıcıya vermek zorundadır.
Madde 33
Satıcı malları
(a) sözleşme ile belirlenmiş veya sözleşmeye dayanarak belirlenebilir bir tarih
varsa bu tarihte;
(b) sözleşme ile belirlenmiş veya sözleşmeye dayanarak belirlenebilir bir zaman
dilimi varsa, koşullardan tarih saptama yetkisinin alıcıda olduğu
anlaşılmadıkça, bu zaman dilimi içinde herhangi bir anda;
(c) diğer tüm hallerde, sözleşmenin kurulmasından itibaren makul bir süre
içinde
teslim etmek zorundadır.
Madde 34
Satıcının mallara ilişkin vermesi gereken belgeler varsa, bunları sözleşmede
öngörülen zamanda, yerde ve şekilde vermesi gerekir. Belgelerin erken verilmesi
halinde, satıcı, belgelerin verilmesi için öngörülen ana kadar, belgelerdeki
tüm sözleşmeye aykırılıkları gidermek hakkına sahiptir, yeter ki bu hakkın
kullanımı alıcı için makul olmayan zahmete veya masrafa yol açmasın. Bununla
birlikte alıcının bu Antlaşmaya uygun olarak tazminat talep etme hakkı
saklıdır.
Ayrım II
Malların Sözleşmeye Uygunluğu ve Üçüncü Kişilerin Hak
veya Talepleri
Madde 35
(1) Satıcı, miktarı, kalitesi ve türü sözleşmede öngörülen malları, sözleşmede
belirtilen paket veya muhafaza içinde teslim etmek zorundadır.
(2) Taraflarca aksi kararlaştırılmadığı takdirde, mallar ancak aşağıdaki
hallerde sözleşmeye uygun sayılırlar:
(a) aynı türden malların mutat olarak tahsis edildiği kullanım amacına uygun
iseler;
(b) sözleşmenin kurulması esnasında açıkça veya zımnen satıcıya bildirilen her
türlü özel kullanım amacına uygun iseler; meğerki koşullardan, alıcının,
satıcının bilgisine ve değerlendirmesine güvenmediği veya güvenmesinin makul
olmadığı anlaşılsın;
(c) satıcının alıcıya örnek veya model olarak sunduğu malların kalitesine sahip
iseler;
(d) ilgili türden mallar için mutat sayılan şekilde veya böyle mutat bir şeklin
var olmadığı hallerde, malın muhafazası ve korunmasına uygun olan şekilde
paketlenmiş iseler.
(3) Alıcının sözleşmenin kurulması anında bildiği veya bilmemesinin mümkün
olmadığı sözleşmeye aykırılıklardan satıcı, fıkra 2'nin (a) ilâ (d) bendleri
çerçevesinde sorumlu değildir.
Madde 36
(1) Satıcı, hasarın alıcıya geçtiği anda mevcut olan sözleşmeye aykırılıktan,
sözleşmeye aykırılık bu andan sonra belirgin hale gelmiş olsa dahi, sözleşme ve
bu Antlaşma uyarınca sorumludur.
(2) Satıcı, fıkra 1’de belirtilen andan sonra ortaya çıkan ve malların belirli
bir süre için, mutat amaçlarına veya belirli bir amaca elverişli kalacağı veya
belirli nitelikleri veya özellikleri muhafaza edeceği konusundaki garantinin
ihlâli de dahil olmak üzere herhangi bir yükümlülüğünün ihlâline dayanan
sözleşmeye aykırılıktan sorumludur.
Madde 37
Malların teslim tarihinden önce teslim edilmesi halinde satıcı, teslim tarihine
kadar, eksik bölümleri veya eksik kalan miktarı teslim edebilir veya sözleşmeye
uygun olmayan malları ikame eden yeni mallar teslim edebilir veya malların
diğer sözleşmeye aykırılıklarını giderebilir; yeter ki, bu hakkın kullanımı
alıcı için makul olmayan zahmet veya masrafa yol açmasın. Bununla birlikte
alıcının bu Antlaşmaya uygun olarak tazminat talep etme hakkı saklıdır.
Madde 38
(1) Alıcı, malları, koşulların izin verdiği ölçüde kısa bir süre içerisinde
muayene etmek veya ettirmek zorundadır.
(2) Sözleşme, malların taşınmasını gerektiriyorsa, muayene, malların varma
yerine ulaşması sonrasına ertelenebilir.
(3) Mallar alıcı tarafından, muayene etmek için yeterli imkâna sahip
olmaksızın, taşıma halindeyken başka bir yere yönlendirilir veya onun
tarafından başka bir yere gönderilirse ve satıcı sözleşme kurulurken böyle bir
yönlendirme veya başka yere gönderme ihtimalini biliyor veya bilmesi gerekiyor
idiyse, muayene, malların yeni varma yerine ulaşması sonrasına ertelenebilir.
Madde 39
(1) Alıcı, bir sözleşmeye aykırılık saptadığı veya saptaması gerektiği tarihten
itibaren makul bir süre içinde satıcıya, sözleşmeye aykırılığı türünü de
belirterek bildirmezse, bu sözleşmeye aykırılığa dayanma hakkını kaybeder.
(2) Her halde, alıcı, malların fiilen kendisine verildiği tarihten itibaren en
geç iki yıllık bir süre içinde sözleşmeye aykırılığı satıcıya bildirmezse, bu
sözleşmeye aykırılığa dayanma hakkını kaybeder; meğerki, bu süre sözleşmesel
bir garanti süresiyle bağdaşmıyor olsun.
Madde 40
Sözleşmeye aykırılık, satıcının bildiği veya bilmemesinin mümkün olmadığı ve
alıcıya açıklamadığı olgulara dayanıyorsa, satıcı 38 ve 39. madde hükümlerine
dayanamaz.
Madde 41
Satıcı, üçüncü kişilerin her türlü hak ve taleplerinden ari mallar teslim etmek
zorundadır, meğerki, alıcı bu hak ve taleplere konu malları almayı kabul etmiş
olsun. Bununla birlikte, bu hak veya talep sınaî ya da diğer bir fikrî
mülkiyete dayanmaktaysa, satıcının borcu 42. maddeye tabidir.
Madde 42
(1) Satıcı, üçüncü kişilere ait sınaî veya diğer bir fikrî mülkiyete dayanan ve
sözleşmenin akdedilmesi sırasında bildiği veya bilmemesinin mümkün olmadığı hak
veya taleplerden ari mallar teslim etmek zorundadır, şu şartla ki, hak ya da
talep,
(a) malların yeniden satılacağı veya diğer bir şekilde kullanılacağı devletin
hukukuna göre mevcut olan bir sınaî veya fikrî mülkiyete dayansın ve taraflar
sözleşmenin kurulması sırasında malların bu devlette yeniden satılacağını veya
kullanılacağını hesaba katmış olsun; veya
(b) bunun dışındaki her halde, alıcının işyerinin bulunduğu devletin hukukuna
göre mevcut olan bir sınaî veya fikri mülkiyete dayansın.
(2) Satıcının fıkra 1 uyarınca yükümlülüğü,
(a) sözleşmenin kurulduğu anda alıcının hakkı ya da talebi bildiği veya
bilmemesinin mümkün olmadığı halleri; veya
(b) hak ya da talebin, alıcının, satıcının kullanımına sunduğu teknik çizim,
tasarım, veya başkaca veriden kaynaklandığı halleri
kapsamaz.
Madde 43
(1) Alıcı, üçüncü kişinin hakkını ya da talebini öğrendikten veya öğrenmesi
gerektiği andan itibaren, makul bir süre içinde satıcıya bu hak veya talebin
mahiyetini belirten bir bildirimde bulunmazsa 41. veya 42. madde hükümlerine
dayanma hakkını kaybeder.
(2) Satıcı, üçüncü kişinin hakkını ya da talebini ve bunun mahiyetini biliyor
idiyse fıkra 1’e dayanamaz.
Madde 44
Alıcının, gerekli bildirimi yapmama konusunda makul bir özrü varsa, 39.
maddenin 1. fıkrası ile 43. maddenin 1. fıkrası hükümlerine bakılmaksızın 50.
madde uyarınca semende indirim yapması veya yoksun kalınan kâr dışındaki
zararının tazminini talep etmesi mümkündür.
Ayrım III
Sözleşmenin Satıcı Tarafından İhlâli Halinde Alıcının
Sahip Olduğu Hukukî İmkânlar
Madde 45
(1) Satıcı, sözleşmeden veya bu Antlaşmadan doğan yükümlülüklerinden herhangi
birini yerine getirmezse, alıcı:
(a) Madde 46 ilâ 52'de öngörülen haklarını kullanabilir.
(b) Madde 74 ilâ 77'de öngörülen tazminatı talep edebilir.
(2) Alıcı diğer hukukî imkânlardan yararlanmakla tazminat talep etme hakkını
kaybetmez.
(3) Alıcı, sözleşmenin ihlâl edilmesi halinde sahip olduğu hukukî imkânlardan
birine başvurduğu takdirde, satıcıya, bir mahkeme veya hakem tarafından ek süre
tanınamaz.
Madde 46
(1) Alıcı, satıcıdan yükümlülüklerini ifa etmesini talep edebilir, meğerki bu
talebiyle bağdaşmayan bir hukukî imkândan yararlanmış olsun.
(2) Mallar sözleşmeye uygun değilse, alıcı ancak bu uygunsuzluğun sözleşmeye
esaslı bir aykırılık oluşturması ve 39. madde uyarınca yapılacak bildirimle
veya bildirimden itibaren makul bir süre içinde talepte bulunması halinde ikame
mal teslimini isteyebilir.
(3) Mallar sözleşmeye uygun değilse, alıcı, satıcıdan sözleşmeye aykırılığın onarım
yoluyla giderilmesini isteyebilir; meğerki tüm koşullar gözönüne alındığında
bu, makul olmayan bir talep oluştursun. Onarım talebi 39. madde uyarınca
yapılacak bildirimle veya bildirimden itibaren makul bir süre içinde
yöneltilmelidir.
Madde 47
(1) Alıcı satıcıya, yükümlülüklerini ifa etmesi için makul uzunlukta ek bir
süre tanıyabilir.
(2) Bu süre içinde yükümlülüklerini ifa etmeyeceği konusunda satıcıdan bir
bildirim almadıkça, alıcı, bu ek süre içinde, sözleşmeye aykırılık halinde
sahip olduğu hukukî imkânlardan hiçbirine başvuramaz. Ancak bu yüzden alıcı,
gecikmiş ifa nedeniyle tazminat talep etme hakkını kaybetmez.
Madde 48
(1) 49. madde saklı kalmak üzere satıcı, yükümlülüklerinin ifasına ilişkin her
türlü eksikliği, masrafları kendisine ait olmak üzere teslim tarihinden sonra
da giderebilir; yeter ki bu, makul olmayan bir gecikmeye yol açmasın ve alıcı
için, makul olmayan zahmete veya onun tarafından yapılan masrafların satıcı tarafından
karşılanmayacağı konusunda bir tereddüde sebep olmasın. Ancak, alıcının bu
Antlaşma uyarınca tazminat talep etmeye ilişkin her türlü hakkı saklıdır.
(2) Satıcı, alıcıdan, ifayı kabul edip etmeyeceğini kendisine açıklamasını
talep ederse ve alıcı makul bir süre içinde bu talebe cevap vermezse, satıcı,
talebinde ifade ettiği süre içinde ifayı gerçekleştirebilir. Alıcı bu süre
içinde, satıcının ifası ile bağdaşmayacak bir hukukî imkâna başvuramaz.
(3) Satıcının belirli bir süre içinde ifa edeceğine ilişkin bildiriminin, fıkra
2 uyarınca, alıcının kararını açıklamasına ilişkin bir talep içerdiği
varsayılır.
(4) Satıcının 2. veya 3. fıkra çerçevesindeki talep veya bildirimleri alıcıya
ulaşmış olmadıkça hüküm doğurmaz.
Madde 49
(1) Alıcı aşağıdaki durumlarda sözleşmenin ortadan kalktığını beyan edebilir:
(a) Satıcının sözleşmeden veya bu Antlaşmadan doğan yükümlülüklerinden herhangi
birini yerine getirmemesi sözleşmeye esaslı bir aykırılık oluşturuyorsa veya
(b) Teslim etmeme durumunda satıcı, alıcı tarafından 47. maddenin 1. fıkrası
uyarınca verilmiş ek süre içinde malları teslim etmez veya verilmiş süre içinde
bunları teslim etmeyeceğini açıklarsa.
(2) Ancak, satıcının malları teslim ettiği hallerde alıcı, sözleşmenin ortadan
kalktığını beyan etme hakkını yitirir; meğerki
(a) gecikmiş teslim halinde, teslimin yapıldığını öğrendiği andan itibaren
makul bir süre içinde sözleşmenin ortadan kalktığını beyan etmiş olsun,
(b) gecikmiş teslimden farklı bir sözleşmeye aykırılık halinde,
(i) bu aykırılığı bildiği veya bilmesi gerektiği andan itibaren;
(ii) alıcı tarafından 47. maddenin 1. fıkrası uyarınca verilmiş herhangi bir ek
sürenin geçmesinden sonra veya satıcının bu ek süre içinde yükümlülüklerini
yerine getirmeyeceğini açıklamasından sonra; veya
(iii) satıcı tarafından 48. maddenin 2. fıkrası uyarınca belirlenmiş sürenin
tamamlanmasından sonra veya alıcının ifayı kabul etmeyeceğini açıklamasından
sonra;
sözleşmenin ortadan kalktığını makul bir süre içinde beyan etmiş olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder