T.C.
YARGITAY
12.Hukuk
Dairesi
Esas: 2013/14653
Karar:
2013/23252
Karar
Tarihi: 20.06.2013
İHALENİN
FESHİ DAVASI - İNTİFA HAKKI ŞAHSA BAĞLI OLMADIĞINDAN BAŞKASINA DEVREDİLMESİNDE
HACZEDİLMESİNDE VE SATILMASINDA BİR USULSÜZLÜK BULUNMADIĞI - İHALENİN FESHİ
TALEBİNİN REDDİ GEREĞİ - HÜKMÜN BOZULMASI
ÖZET:
Somut olayda intifa hakkının hak sahibince şahsen kullanılması gerektiğine
yönelik sözleşmede hüküm bulunmadığı gibi, ihale konusu olan konaklama tesisi
müstakil apart vasıflı taşınmaz üzerindeki intifa hakkının durum ve koşullardan
hak sahibince şahsen kullanılması gerektiği anlaşılamamaktadır. Bu durumda,
intifa hakkı şahsa bağlı olmadığından, başkasına devredilmesinde,
haczedilmesinde ve satılmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Diğer taraftan,
Tapu sicil müdürlüğünün tescil talebini reddetmesi idari bir işle olup, idari
yargıda dava konusu yapılabileceğinden anılan husus ihalenin feshini gerektir
bir neden değildir. O halde Mahkemece ihalenin feshi talebinin reddine karar
verilmesi gerekirken aksi yönde hüküm tesisi isabetsizdir.
(4721
S. K. m. 794, 803, 806) (2004 S. K. m. 94, 121) (6100 S. K. m. 27)
Dava:
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen
tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden
daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen
rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten
sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar:
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu
ile başlatılan icra takibinde, İstanbul ili Eyüp ilçesi, Göktürk Köyünde kain
1190 parselde 18.01.2006 tarih 4823 yevmiye numarasıyla borçlu Ahmet cem
Aydemir lehine kurulan intifa hakkı üzerine 15.06.2009 tarihinde haciz
konulduğu, intifa hakkının 27.01.2012 tarihinde ihalesinin yapıldığı, ihale
tarihinde sonra tapu sicil müdürlüğünün ihale alıcısının tescil talebini
reddettiği, ihale alıcısının ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine
başvurduğu, mahkemece taşınmazın önemli nitelikleri konusunda hataya
düşürülmesi durumunun oluştuğu gerekçesiyle ihalenin feshine karar verildiği
anlaşılmaktadır.
TMK.
nun 794.maddesi uyarınca intifa hakkı sahibine, taşınmaz üzerinde tam
yararlanma yetkisi sağlar. 803. maddesine göre ise intifa hakkı sahibi, hakkın
konusu olan malı zilyediğinde bulundurma, yönetme, kullanma ve ondan yararlanma
yetkilerine sahiptir. Öte yandan, IMK. nun 806.maddesinde ise <Sözleşmede
aksine hüküm yoksa veya durum ve koşullardan hak sahibince şahsen kullanılması
gerektiği anlaşılmıyorsa, intifa hakkının kullanılması başkasına
devredilebileceği ...> düzenlenmiştir.
İntifa
hakkı o malın zatına taalluk etmeyip sadece faydalanmayı temin edeceğinden,
İİK.94 ve 121 maddelerine göre gayrimenkulün aynına yönelik olmayarak menfaat
ve gelirinin haczi, satışı mümkündür. Nitekim Dairemizin 13.11.1950 tarih,
1890-5090 Sayılı kararı da bu yöndedir.
Somut
olayda intifa hakkının hak sahibince şahsen kullanılması gerektiğine yönelik
sözleşmede hüküm bulunmadığı gibi, ihale konusu olan konaklama tesisi müstakil
apart vasıflı taşınmaz üzerindeki intifa hakkının durum ve koşullardan hak
sahibince şahsen kullanılması gerektiği anlaşılamamaktadır. Bu durumda, intifa
hakkı şahsa bağlı olmadığından, başkasına devredilmesinde, haczedilmesinde ve
satılmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Diğer taraftan, Tapu sicil
müdürlüğünün tescil talebini reddetmesi idari bir işle olup, idari yargıda dava
konusu yapılabileceğinden anılan husus ihalenin feshini gerektir bir neden
değildir.
O
halde Mahkemece ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi gerekirken
yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetsizdir.
Öte
yandan HMK'nun 27. maddesinin (1). fıkrası gereği hükmün <Türk Milleti
Adına> verilmesi ve aynı fıkranın (e) bendi gereği hükümde <gerekçe
kararın yazıldığı tarihin> yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici
hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.
Sonuç:
Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı
nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ilamın
tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
20.06.2013 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder