26 Nisan 2013 Cuma


Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Esas : 2012/12708 Karar : 2012/16484 Tarih : 02.07.2012
*SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME NEDENİYLE ALACAK DAVASI *BORÇLUNUN TEMERRÜDÜNÜN KOŞULLARI *SEBEPSİZ ZENGİNLEŞMEDEN SORUMLULUK KOŞULLARI
(818 s. BK  m. 61, 101) (6098 s. Borçlar K  m. 77, 117)
Özet : Sebepsiz zenginleşme nedeniyle temerrüt faizi yürümesi için, borçlunun yani haksız mal edinenin ya bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. O halde, somut olayda, davalı için keşide olunan bir ihtarname bulunup bulunmadığı araştırılmalı, Borçlar Kanununun 101. maddesi anlamında davalının temerrüdü yoksa dava tarihinden itibaren davalının temerrüde düştüğü kabul edilmek suretiyle faiz yönünden karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesi, doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
YARGITAY İLAMI
Dava dilekçesinde 41.177,00 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden Davalı Vekili geldi. Aleyhine temyiz olunan Davacı Vekili geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için 02.07.2012 gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Davada, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü E... İ... Semt Polikliniğinde Başhekim Yardımcısı olarak görevli olan davalının Valilik ve Bakan onayı olmadan "Başhekim Yardımcılığı" kadro unvan katsayısı üzerinden 01.01.2004-27.10.2006 arası fazla döner sermaye ek ödemesi aldığının Sağlık Bakanlığı müfettişleri tarafından belirtildiği ileri sürülerek 41 177,04 TL hazine zararının ödeme tarihinden itibaren işlemiş faizi ile birlikte tahsili istenilmiştir.
Davalı davanın zamanaşımı ve esastan reddini savunmuş, mahkemece, davanın kabulü ile 41 177,04 TL asıl alacağın 15 357,57 TL işlemiş faizi ile asıl alacağa dava tarihinden itibaren yasal oranda faiz yürütülmesine karar verilmiş, hüküm, süresinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Borçlar Kanunu 61 ve devamı maddelerine dayanan sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak isteminden ibarettir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, sebepsiz zenginleşme nedeniyle temerrüt faizi yürümesi için, borçlunun yani haksız mal edinenin ya bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur.
O halde, somut olayda, davalı için keşide olunan bir ihtarname bulunup bulunmadığı araştırılmalı, Borçlar Kanununun 101. maddesi anlamında davalının temerrüdü yoksa dava tarihinden itibaren davalının temerrüde düştüğü kabul edilmek suretiyle faiz yönünden karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesi, doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder