YARGITAY
23.Hukuk Dairesi
Esas: 2013 / 1809
Karar: 2013 / 2672
Karar Tarihi: 25.04.2013
ÖZET: Dava, taraflar arasındaki
arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ilgili maddesi ile teslim
tutanağındaki hükümler gereğince verilmesi gereken kombi bedellerinin tahsili
istemine ilişkindir. Verilmesi kararlaştırılan <A...> marka kombilerden
hangi modelinin fiyatının esas alınacağı hususunda, kombi model ve fiyatları
konusunda uzman bir bilirkişiden gerekçeli, açıklamalı, anlaşılabilir ve
denetime elverişli bir rapor alındıktan sonra kombinin takılacağı 11 ve 6 no'lu
dairelerin alanı ve kombinin dairelerin takılması uygun olan yeri itibariyle
orta kalitede verim alınması beklenen nitelik, model ve kapasite gibi
özellikleri de gözönünde bulundurularak, bilinçli bir tüketicinin bu
özelliklere göre tercih ettiği, orta kalitede bir <A...> marka kombi
modeli belirlenerek, dava tarihindeki piyasa rayici üzerinden hüküm kurulması
gerekirken, uyuşmazlık konusunda özel veya teknik bilgisinin bulunduğu
anlaşılamayan bir avukata bilirkişilik görevi verilip, davalı tarafından
sunulan 14.01.2011 tarihli faturada <A...> marka kombinin niteliğinin
uygun olup olmadığı denetlenemeyen ve mahallinde inceleme içermeyen raporuna
itibarla sonuca ulaşılması doğru olmamıştır.(818 S. K. m. 70, 355, 357) (6098
S. K. m. 86, 472) (6100 S. K. m. 266, 268)
Dava: Taraflar arasındaki alacak
davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı
nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi
içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği
konuşulup düşünüldü:
Karar: Davacı vekili,
müvekkilinin müşterek maliki olduğu gayrimenkul üzerinde arsa payı karşılığı
inşaat yapılması hususunda davalı ile imzalanan 04.02.2009 tarihli sözleşmede
arsa sahiplerine düşen dairelere, yüklenici tarafından kombi takılacağı
belirlendiğini, kombiler takılmadığından 05.05.2010 tarihinde 4.300,00 TL'ye 11
ve 6 numaralı dairelere müvekkili tarafından kombi taktırıldığını ileri
sürerek, 4.300,00 TL'nin 05.05.2010 tarihinden itibaren yasal faiziyle
davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket yetkilisi, davanın
reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne dair
verilen kararın Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 31.10.2011 tarih ve 9664 Esas,
13036 Karar sayılı ilamıyla bozulması üzerine, bozmaya uyularak, irsaliyeli
faturaya göre düzenlenen bilirkişi raporunda dava tarihi itibari ile piyasa
rayiçlerine ve davalı tarafından dosyaya sunulan 11.04.2011 tarihli irsaliyeye
göre kombinin KDV dahil 750,00 TL olduğu nazara alındığında davacıya ait 6-11
no'lu daireler için verilmesi kararlaştırılan iki adet kombinin değerinin
1.500,00 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 1.500,00 TL'nin dava
tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle davalıdan tahsiline,
fazlaya ait istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz
etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, mahkemece
uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı
dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine
göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz
itirazları yerinde değildir.
2) Dava, taraflar arasındaki
04.02.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 13. maddesi ile
01.02.2009 tarihli teslim tutanağındaki hükümler gereğince verilmesi gereken
kombi bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, uyulan bozma
ilamının gerekleri yerine getirilmemiştir. Eser sözleşmelerinde yüklenicinin
malzeme itibariyle sorumluluğunu düzenleyen 818 sayılı BK'nın 357/1 maddesinde
<Müteahhit, imal ettiği şeyde kullandığı malzemenin iyi cinsten olmamasından
dolayı iş sahibine karşı mesul ve bu hususta bayi gibi mütekeffildir.>
hükmüne; 01.07.2012 tarihinden sonra açılmış davalar bakımından uygulanması
gereken 6098 sayılı TBK'nın 472/1. maddesinde de, <malzeme yüklenici
tarafından sağlanmışsa yüklenici, bu malzemenin ayıplı olması yüzünden
işsahibine karşı, satıcı gibi sorumludur> hükmüne yer verilmiştir. İyi cins
malzemeden amaç, eserin sözleşmeye uygun şekilde meydana getirilmesine
elverişli olmasıdır. Malzeme kalitesi taraflarca açıkça kararlaştırılmamışsa
818 sayılı BK'nın 70. (6098 sayılı TBK 86) maddesi uyarınca, <Çeşit
borçlarında hukuki ilişkiden ve işin özelliğinden aksi anlaşılmadıkça, edimin
seçimi borçluya aittir. Ancak borçlunun seçeceği edim, ortalama nitelikten daha
düşük olamaz.> hükmü esas alınmalıdır. Anılan düzenlemelerin birlikte
yorumlanmasından, cins borcunda edimin orta kalite ve sözleşme amacına uygun
olması gerektiği sonucuna varılmalıdır.
Somut olayda, teslim tutanağında
davacıya bırakılması kararlaştırılan 6 ve 11 no'lu bağımsız bölümlere
<Ariston> marka kombinin takılacağı yazılı olup, modeli belirtilmemiştir.
Bozma ilamında, 05.05.2010 tarihli faturada, kombilerin markasının
<Baymak> olarak gösterildiği, oysa <Ariston> marka kombinin dava
tarihindeki piyasa rayicinin bilirkişiden sorulup, bedeline hükmedilmesi
gerektiği belirtilmiştir. Bilindiği üzere, aynı markalara ait ürünlerin fiyatı
modellerine göre değişebilmektedir. Bu durumda, verilmesi kararlaştırılan
<Ariston> marka kombilerden hangi modelinin fiyatının esas alınacağı
hususunda, yukarıda açıklanan hükümlerden de yararlanılarak, kombi model ve
fiyatları konusunda uzman bir bilirkişiden gerekçeli, açıklamalı, anlaşılabilir
ve denetime elverişli bir rapor alındıktan sonra kombinin takılacağı 11 ve 6
no'lu dairelerin alanı ve kombinin dairelerin takılması uygun olan yeri
itibariyle orta kalitede verim alınması beklenen nitelik, model ve kapasite
gibi özellikleri de gözönünde bulundurularak, bilinçli bir tüketicinin bu
özelliklere göre tercih ettiği, orta kalitede bir <Ariston> marka kombi
modeli belirlenerek, dava tarihindeki piyasa rayici üzerinden hüküm kurulması
gerekirken, uyuşmazlık konusunda özel veya teknik bilgisinin bulunduğu
anlaşılamayan bir avukata HMK'nın 266. ve 268. madde hükümlerine aykırı olarak
bilirkişilik görevi verilip, davalı tarafından sunulan 14.01.2011 tarihli
faturada <Ariston> marka kombinin belirtilen niteliğinin yukarıda yapılan
açıklamalara ve ilkelere uygun olup olmadığı denetlenemeyen ve mahallinde
inceleme içermeyen raporuna itibarla sonuca ulaşılması doğru olmamıştır.
Sonuç: Yukarıda (1) numaralı
bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının
reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile
hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde
iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.04.2013 tarihinde
oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder